TEKLİF YAZILARI / MEHMET
UÇAR
(mehmetucarcem@hotmail.com)
CHECK UP ve EV ÖDEVİ
10 Haziran 2015 Çarşamba akşamı TRTHABER
ve TRTTÜRK kanalında, AKP'nin kuruluş sürecini tüm boyutlarıyla anlatan 'Yenilikçi Hareket' kitabının yazarı ve
şu an TRT'nin Haber Dairesi başkanlığını yürüten Nasuhi GÜNGÖR'ün program konuğu
Başbakan Sayın Ahmet DAVUTOĞLU idi.
Müstafi Başbakan Sayın DAVUTOĞLU'nu büyük bir dikkatle dinlerken hala AKP'e oy
veren, daha evvel oy verdiği halde bu seçimde rey vermeyen veya partisine
hiçbir zaman oy vermemesine karşın evvelce ılımlı yaklaşırken şimdilerdeyse keskinleşen
kesimlerin düşüncelerini de samimiyetle öğrenip 'Yeni Türkiye için Yeni AK Parti' üzerinde çalışacaklarını söylemesi
üzerine bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim. Umulur ki sadra şifa olur!
Sayın
Başbakan, öncelikle son dönem icraatlarında hukuk dairesinden çıkılmamalıydı;
kanaatimce birçok hizmetinize rağmen seçmence gösterilen 'turuncu kart'ın en büyük sebebi budur. Mensuplarınızca din
müessesesinin tahrif edilmesine derhal engel olunmalıydı; çünkü din
birleştiricidir ve asla bir silah gibi kullanılamaz. Kuruluş felsefenizdeki kucaklayıcı yaklaşım asla terk edilmemeliydi ve
özgürlükçü adımlara her hal ve şartta devam edilmeliydi. Kamu yönetiminde 'kariyer ve liyakatten' kesinlikle ayrılınmamalıydı.
Mazlumların duası alınmaya devam edilmeli ve fakat ahlarının göğe yükselmesinden
korkulmalıydı.
Sayın
Başbakan, partiniz adınıza iş yapanlar muhakkak surette denetlenmeliydi. İhalelerin
kimlere ve nasıl verildiği takip edilmeliydi. Kraldan fazla kralcılık yapan
körleştirici danışmanlara, gecikmeden 'one
minute' denmeliydi. Hizmetlerinizin vatandaşın başına kakılmasına izin verilmemeli;
lüks ve israfın önüne geçilmeli; gelir dağılımındaki dengesizlik giderilmeliydi.
Makul eleştirilerden istifade edilmeli; kararlarda 'katılımcılığa', mali konularda 'saydamlığa' ve süreçlerde 'hesap
verebilirliğe' riayet edilmeliydi. Üstte ve tabanda yaşanan, her türlü
kutsal değeri hafife alan 'çürümeye' acilen
çözüm bulunmalıydı.
Sayın Başbakanım, adaletin kanuni değil,
'vicdani' olmasına özen gösterilmeliydi.
Kibrinin peşinden koşanlar frenlenebilmeli; yolsuzluk iddialarının üzerine ciddiyetle
gidilmeliydi. Kadim dostların teşhis ve uyarıları, çıkarcıların iltifatlarından
elzem tutulmalıydı. Yola beraber
çıktıklarınız yolda bulduklarınızla değiştirilmemeliydi. Kamu atamalarında
ahbap-çavuş ilişkisine başvurulmamalı; siyasetin finansmanında 'şeffaflığa' uyulmalıydı. Kürtlerle
kucaklaşırken PKK'yı meşrulaştırmaktan kaçınılmalıydı. Binlerce yıl içinde oluşan devlet geleneği küçük hesaplar ve kişisel
menfaatler için bu denli zedelenmemeliydi.
Sayın Başbakan, ülkede farklı ses ve
renklere tahammül gösterme kat sayısı arttırılmalıydı. Dindar camianın haklı
beklentileri, birtakım siyasi hesaplardan uzak olarak gerçekleştirilmeliydi.
Sarayların değil, gecekonduların havası ve suyu tercih edilmeliydi. Eğitim sistemi yazboz tahtasına çevrilmemeli
ve evlatlarımız kobay yerine konulmamalıydı. Bürokraside sürekli insanları
değiştirmek yerine mevzuat ve anlayış yenilenmeliydi. Yargıya müdahale edilmemeli,
yani tuz kokuşturulmamalı ve mahkeme kararları uygulanmalıydı. Büyük
hizmetlerinizi yok sayan ve adeta inkâra eden zikzaklara tevessül edilmemeliydi.
Sayın
Başbakan, ayrıca dış
politikada ilan edilen 'sıfır sorun'
ilkesine uygun çalışmalar yapılmalıydı. Devlet
memurları parti memuru olmaya zorlanmaktan vazgeçilmeliydi. Tek akıldan
ziyade istişare ve ortak akıl devreye sokulmalıydı. Özerk kurumlar şamar
oğlanına çevrilmemeliydi. Meselelerin çözümünde kişilere bağlı kalmaktan çıkılarak
sistemler kurulmalı ve onları çalıştırma faaliyetlerine ağırlık verilmeliydi. İmara ve ranta dayalı ekonomiden üretime
dayalı ekonomiye geçilmeliydi. En büyük kaynağımız olan gençliğin, tüketim ve
eğlence üzerinden uyutulmasına izin verilmemeli ve emanetler ehline bırakılmalıydı.
Sayın Başbakanım, bir de içine düşülen güç zehirlenmesi,
behemehâl tevazu panzehiri ile tedavi edilmeliydi. Seçimlerde aday belirlenirken temel ilkelerden hiçbir
taviz verilmemeliydi. Yalakalık yaparak sizi savunuyormuş numarası çevirenler
belirlenip tez elden yollar ayrılmalıydı. Vatandaşla doğrudan temas kurmaktan kaçınılmamalı;
onlara bir çeşit 'göbeğini kaşıyan adam'
ya da 'bidon kafalı' yaklaşımında
olanlara nasihatte bulunulmalı ve ıslah olmayanların bileti derhal kesilmeliydi.
Geliyorum diyen kazaları haber verenlere kulak verilmeliydi. Maden kazalarının
siyasi sorumluluğu üstüne yatılmamalıydı.
Sayın Başbakan, partinizin isim sıralamasında olduğu üzere kalkınmadan evvel memlekette adalete yoğunlaşılmalıydı. Kamu
adına iş yaparken yolsuzluğa ve suça bulaşanlar hiçbir şekilde korunmamalıydı.
Eliniz kolunuz mesabesindeki duruş sahibi başarılı bürokratlara kıyılmamalıydı.
Yandaş medya kadar diğer basına da arada bir kulak kabartılmalıydı. Etrafınızda
"Gururlanma padişahım, senden büyük
ALLAH var!" diyebilecek çapta ve cesarette insanlar barındırılmalıydı.
Ahmak dostlardan ziyade akıllı düşmanlara kulak verilmeliydi. Hülasa, belirli aralıklarla da olsa sağlık
kontrolü için bir check upa girilmeliydi. Vesselam!