İki dönemdir AK Parti Muğla Milletvekili olarak görev yapan Prof. Dr. Yüksel ÖZDEN yaptığı açıklamada Muğlalıların bizim elimizden ve dilimizden emin olmalarını kendimize şiar edindik dedi.
Görev yaptığı iki döneme ilişkin değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Özden: "Temmuz 2007 ve Haziran 2011 seçimlerinde genel merkezimizin takdiri ve kıymetli hemşerilerimizin teveccüh ve destekleri ile iki kez üst üste Milletvekili seçilerek yurtta ve dünyada Muğla’yı temsil etme ve doğup büyüdüğü topraklara hizmet etme şerifine eriştim. Görevimiz esnasında toprağın altında yatanlara ve üstünde yaşayanlara karşı sorumluluğumuz olduğu bilinciyle çalıştık. Siyaseten doğru diye bir tanımlamayı reddettik. Hakikaten doğru neyse siyaseten de doğrunun o olduğu inancı ile yanlışlık ve haksızlık kimden gelirse gelsin karşı çıktık. Hayatımızın her evresinde olduğu gibi siyasete girdiğim 2007'den günümüze kadar da doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye devam ettik. Görev süremiz içerisinde
İki dönemlik Milletvekilliği süresince kimseye haksızlık ve yanlışlık yapmadık. İktidar gücünün rant, çıkar ve nüfuz temin etmeye yönelik kullanılmaması için azami gayret sarf ettik. Aynı şekilde muhalefet dâhil hiç kimsenin şahsını hedef alan söz söylemedik. ‘dedi.
Üzerinde yaşadığımız toprakların kutsal olduğu bilinci ile yaptığımız görevleri ciddiyet ve özenle yerine getirdik. İlimizin tabiat güzelliklerini ve her türlü zenginliklerini torunlarımız için korumaya, değerine değer katmaya gayret ettik. Muğla’yı sahil ve koylardan ibaret zannedenlere karşı 1000 yıl önce bu topraklara yerleşen ve buraları bize vatan kılan Horasan Erenlerinin torunları olduğumuz gerçeğiyle hareket ettik. Sadece ülkemiz için değil tüm dünya mazlumları için bir ümit ve gurur kaynağı olan AK Parti siyasetine zerre kadar bir leke getirmemek için cansiperane gayret gösterdik. İnsanımızın başının dik ve geleceğinin aydınlık olması için çalıştık.
Bu kutsal yürüyüşün zarar görmeden devam etmesinin önemine değine Milletvekili Özden: ’Tarihimizdeki iki yüz yıllık sıkıntılı ve zorlu süreçlerin ardından büyük bir varlık ve onur mücadelesi sonucu kurulan Cumhuriyetin daha da güçlenmesi için Yeniden Büyük Türkiye ideal ve vizyonu ile hareket ettik. 2002 sonrasında Cumhurbaşkanlarımız Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ve AK Parti hükümetleri ve Parlamentolarımızın: yoğun çabaları ile gerçekleştirilen kazanımlar her türlü şahsi ikbal hesabının üzerindedir. 1950 yılında rahmetli Adnan Menderes ile başlayan, Necmeddin Erbakan ve Turgut Özal ile devam eden bu Kutsal Yürüyüşün hiç bir zarar görmeden devam etmesi her şeyden önemlidir. İki genel, iki yerel seçim, iki referandum olmak üzere bir siyasinin yaşayabileceği pek çok önemli ve kritik süreçleri sizlerle birlikte yaşadım. Yasama organının bir üyesi olarak aziz milletimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve sorunlarına çare olmak adına gerek Anayasa'da ve gerekse yasalarda yapmış olduğumuz düzenlemelere katkıda bulundum. Bu kapsamda Milli Eğitim, NATO Parlamenterler Asamblesi, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türkiye Avrupa Birliği Karma Komisyonu üyeliklerinde bulundum. İkinci dönemimde Asya Parlamenterler Asamblesi Komisyonu başkanlığı görevini yürüttüm. Tüm görevlerimde Hak ve Hakikat çizgisi, Vatan ve Bayrak sevdası ile hareket ettim” dedi.
Yeniden Büyük Türkiye inancını paylaşabileceğimiz oranda bu bayrağın daha da yukarılara taşınacağına ve bu konuda inancının tam olduğunu söyleyen Özden: “AK Partinin geleceğinin Türkiye’nin geleceği olduğuna inanıyorum. Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti icraatlarıyla bugün demokrasi alanında büyük kazanımlar elde etmiş ekonomi ve diğer alanlarındaki sorunlarını çözme inancı ve karalığı göstermiş bir Türkiye’de yaşıyoruz. Bu ülkede yaşayan herkesin 12 yıl öncesine göre kendine ve ülkemize ilişkin inanç ve beklentilerinin yükseldiğini biliyoruz. Ekonomi, terör ve demokrasi sorunları içerisinde dar bir alana hapsedilmek istenen Türkiye birer birer prangaları kırmış, bölgesel ve küresel bir güç haline gelmiştir. Genel seçimlere baktığımızda Muğla’da AK Parti oyları hep bir yükselme trendi içerisinde olmuştur. AK parti 2002 genel seçimlerinde Muğla’da %13 oy almıştı. Sekiz yıl önce devraldığımız bayrağı teşkilatlarımızın ve AK Parti sevdalılarının gayretiyle 2007 seçimlerinde %26, 2011 seçimlerinde %33 seviyesine çıkardık. Önümüzdeki seçimlerde insanımızın gönlünü kazandığımız ve Yeniden Büyük Türkiye inancımızı paylaşabildiğimiz oranda bayrağın daha yukarılara taşınacağına olan inancım tamdır.” dedi. Devam eden Araştırma Hastanesi ve 2. Etap TOKİ yatırımlarına da değinen Özden: "İnanıyorum ki, bayrağı bizden devralacak arkadaşlarımız inşaatı 7. Kat seviyesine kadar ilerleyen Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesinin zamanında Muğla’nın hizmetine açılmasını takip edeceklerdir. Bugünlerde hizmete açılacak yeni Poliklinik binasının ardından eski Poliklinik alanına yapılacak (ihalesi yapılmış) 50 ünite kapasiteli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ile Muğla modern bir sağlık hizmetine daha kavuşmuş olacaktır. Önümüzdeki günlerde detaylarını paylaşacağımız 2. etap TOKİ Konutları bu dönem üzerinde çalıştığımız diğer bir proje olmuştur. İçinde alt gelir grubuna yönelik 100 sosyal konutun olduğu, yerel mimarimizin özelliklerini taşıyan yeni TOKİ konutlarının ihale süreci başlamıştır." dedi.
Muğla'nın doğup büyüdüğü yer olduğunu bin yıldır bu topraklarda yaşayan atalarımıza ve gelecek bin yılı kuracak kuşaklara karşı görev anlayışının sadece siyasetle sınırlı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Özden "Vekilliğimizin sona ermesi ile Muğla Defteri kapanmış değildir. Bundan sonra da hep bir ayağımız ve gönlümüz Muğla’da olacaktır. Toprağın altı ile üstünü buluşturmaya devam edeceğiz. Milletvekili olarak başlattığımız "toprağın altı ile üstünü buluşturma" çalışmalarına Muğla Erenleri Taşınır Taşınmaz Kültür Varlıkları Koruma, Yaşatma ve Eğitim Derneği ile devam edeceğiz" dedi. 7 Haziran seçimlerinden sonra bayrağı devralacak Milletvekili arkadaşlarına başarı dileklerinde bulunan Milletvekili Özden “Bizler kadere; her şeyin ancak O’nun ol demesi ile olduğuna inanan insanlarız. Bize çizilen bu yolda yürümek durumundayız. Rabbim hakkımızda neyi nasip etmiş ise o olur; zerre kadar tereddüt etmeyiz ki ne olmuşsa bizim hayrımızadır. Milletvekilliği bir meslek değil görevdir; bir bayrak yarışıdır. 7 Haziran seçimlerinde bayrağı devralacak olan kardeşlerime canı gönülden başarılar diliyorum. Her zaman yanlarında olduğumu belirtmek isterim.” dedi.