Günümüz kamu yönetimi
anlayışında mutlak yeri olması gereken unsurlardan birisi sivil toplum
kuruluşlarıdır. Literatürde yönetime katılım açısından büyük öneme sahip bu
yarı gönüllü kuruluşların ülkemiz uygulamasında hak ettiği konumda olup
olmadığı tartışma konusudur. Kaldı ki ‘sivil toplum’ ifadesinde sivil kelimesi
başlı başına sorunludur. Bu ifadenin yerine ‘aktif toplum’ u tercih etsem de
meramımı anlatmak için mecbur kaldığı belirteyim. Uzun uzun bunu konuşmak lazım
ancak bu yazımızın konusu değil bu.
2006 yılı
sonunda Karaçulha Kültür ve Dayanışma Derneği’mizi kurduk. Gönüllülük ile
birlikte vakit ve nakit isteyen bu çalışmaların zorluğunu bilerek fedakâr
arkadaşlarla yola çıktık. 2007 yılında ilk genel kurulumuzu yaptık. Yeni
yönetim olarak işe dernek amblemimizden başladık. Bölge kültürümüzü net bir
şekilde ifade eden kilim ve beldenin başlıca geçim kaynağı olan domatesi seçtik.
Her şeyin başı eğitimi ifade etmesi için de kitabı koyduk içine. Derneğimizi
tanıtmak ve hedeflerimizi anlatmak için dernek merkezi açılışımız ile birlikte
bir dizi ziyaretler yaptık. Karaçulha ile ilgili yazılı ve görsel kazandırmak
amacıyla şiir, kompozisyon ve fotoğraf yarışması düzenledik. Dereceye
girenlerin ödüllerini yoğun katılıma sahne olan, 2008 yılında yaptığımız,
yöremiz sanatçılarının yer aldığı kültür gecemizde verdik. Eğitimcilerimiz
başta olmak üzere farklı meslek guruplarıyla toplantılar yaptık. Aşure
dağıttık, iftar yemekleri verdik. Yaptıklarımızı ve yapmak istediklerimiz ile
birlikte çeşitli konularda yazıların yer aldığı iki bülten çıkardık. Geniş
katılımlı istişare toplantıları düzenledik.
2011 yılında
Mehmet Emin Kızıl’ın başkanlığı döneminde “yaşanabilir, israfsız, güzel ve
yaşatılabilir kültüre destek” adıyla bir çalışma başlattık. Burada amaç;
geçerliliğini yitirmiş ve çoğu kullanılmayan ama büyük maliyet tutan oku yerine
davetiye kullanılması, üç gün aralıksız süren düğünlerin bir gün yapılması,
toplu yemek ikramlarının sade olması, cenazelerde toplu yemek verilmemesi ve aynı
gün bir sürü hac, asker vb. yemeklerinin yerine birlikte yapılması konularında
toplumun dikkatini çekmekti. Dönemin belde belediye başkanları, muhtarlar, okul
müdürleri, imamlar ve kurum amirleriyle toplantılar yaptık. Broşürler
hazırlayıp, kaymakam ve çeşitli ilçe müdürlerine konu hakkında bilgi verdik. Bu
konuda daha yapılacak çok iş olduğu ortada.
Mart ayı ile
birlikte, başkanlığımızı yürüten Ali Türkmen’in öncülüğünde büyükşehir süreci
sonrası Karaçulha ve diğer mahallelerin sorunlarına çözüm aramak üzere istişare
toplantılarına başladık. Yönetim kurulu üyelerimiz ile birlikte Karaçulha mahallesi
muhtarı Mustafa Gizli, Çamköy mahallesi muhtarı Osman Yar, Eldirek mahallesi
muhtarı Osman Köse, Esenköy mahallesi muhtarı Mesut Çavdar, Bozyer mahallesi
muhtarı Bayram Kaşlı ve Gökben mahallesi muhtarı Mehmet Ali Güzel'in katıldığı
toplantılarımız verimli geçiyor. Nisan ayı konuğu olarak Muğla Büyükşehir
Belediyesi Meclis üyesi Hüseyin Nebioğlu’nu davet ettik. Bölgeyi ilgilendiren
konularda muhtarlarımız fikir alışverişinde bulundular. Karaçulha Batı Akdeniz
Sebze haline itfaiye istasyonu kurulması için ilgili birimler nezdinde çalışma
başlatılması konusunda fikir birliğine varıldı. Mahalle muhtarlarımızın çözüm
beklediği öncelikli konu ilan sistemi. Duyuruların merkezi yanı sıra her
mahallede müstakil yapılması gerektiği ortada. Fethiye Belediyemize başkan
nezdinde ziyaret yapılması planlanıyor. Önümüzdeki dönemde proje ve dosyalarla
çalışmaya ağırlık vereceğiz inşallah. Üyelik başvurularınız ile birlikte destek
ve önerilerinizi bekliyoruz.
Haftaya tekrar güzel konularla buluşabilmek umuduyla
sağlıklı, huzurlu ve mutlu kalın, hoşcakalın.