Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, seçimlerin yıl dönümünde Fethiye’deki basın kuruluşlarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Fethiye Belediyesi’nin ekonomik durumunu en ince ayrıntısına kadar anlatan Başkan Saatcı, gazetecilerin sorularına cevap verirken, eleştirileri de not aldı.
Büyükşehir yasasının, ilçe belediyelerine ekonomik açıdan düşürdüğü büyük külfet ve belde belediyelerinden gelen borçlar, Fethiye Belediyesi’nin ekonomik açıdan sıkıntılı bir yıl geçirmesine sebep vermişti. Geçtiğimiz yıl ( 31 Mart 2014) belde belediyelerinden gelen borçlarla birlikte Fethiye Belediyesi’nin toplam borcunun 26 milyon 972 bin 625 TL olduğunu kaydeden Başkan Saatcı, bu yılı aynı Beşiktaş’ın yaptığı gibi feda yılı ilan ettiklerini belirterek, bugün itibariyle Fethiye Belediyesi’nin 18 milyon 200 bin TL borcu olduğunu söyledi. Aynı zamanda Fethiye Belediyesi’nin hiçbir resmi kuruma borcu olmadığının altını çizen Başkan Saatcı, bu yılın Haziran ayını hedef göstererek, tüm borçları Haziran’a kadar bitirmek istediklerini ifade etti. Haziran ayından itibaren seçim meydanlarında Fethiyelilere verdikleri sözleri yerine getirmeye başlayacaklarını kaydeden Başkan Saatcı, ilk işlerinin temeli atılan ancak ekonomik sıkıntılardan dolayı bitirilemeyen Fethiye İşletme Fakültesi’ni Fethiye’ye kazandırmak olduğunu söyledi.
“YÖRÜK ÇADIRI KAÇAKSA, DİYECEK BİR ŞEY BULAMIYORUM”
2012 yılında Fethiye’de neredeyse her sivil toplum örgütünü, iş adamlarını ve resmi kurumları karalayan ve kaynağı belirlenemeyen mail ortamındaki 28 sayfalık iftira belgeleri, diğer adıyla ‘vikiliks belgeleri’ hakkında açılan davayla ilgili gelişmeleri de aktaran Başkan Saatcı, “Bu belgelerle ilgili başmüfettişler görevlendirildi. Tüm iddiaları incelediler. 9 tane iddia ile ilgili inceleme kararı vermiş İçişleri Bakanlığı. Neydi o iddialar? Bizim 25 milyon TL mal varlığımız varmış. Kıbrıs’da, Bodrum’da otellerimiz varmış. Kızılada bizimmiş. Özel hayatımızla ilgili orada burada çocuklarımız varmış. Böyle iddialar hakkımızda söylendi. Müfettişler araştırmayı yaptı. Tüm araştırmalar sonucunda bula bula hepimizin gittiği İsmail’in Yörük Çadırı, Aşıklar Tepesindeki Seyir Büfe ve Kültür Büfe’yle ilgili buldular. Biz geçen sene 400 ihale yaptık. Bunların bir tanesinde ihaleye fesat karıştırma, zimmete para geçirme, adam kayırma gibi konular olsa ben buraya sizin karşınıza böyle dimdik çıkıp konuşamam. Bu memleketten çeker giderim. Bu ülkede nelerin kaçak olduğunun tartışıldığı bir ortamda adı üstünde yörük çadırı, kaçak inşaat olarak değerlendiriliyor. Yahu adı üstünde çadır, dürülüp kaldırıla biliniyor. Bu bizim kültürümüz. Bu da kaçak oluyorsa, diyecek bir şey bulamıyorum” dedi.
Fethiye’ye yapılması planlanan ancak yıllardır Ankara’nın onayında bekleyen projeler hakkında da konuşan Başkan Behçet Saatcı, “Söylemekten bıktığım ama bir yetkilinin çıkıp da, ‘şu nedenden dolayı yapmıyoruz?’ diyemediği 350 kapasiteli Yat Yanaşma Yerimiz var. 2008 yılından bu yana bekliyor. Hiç bırakmasa Fethiye’ye 5 milyon dolar para bırakacak. Bu esnafımızın cebine girecek. Bir senesini sayma 2009 yılından itibaren üzerinden tam 6 yıl geçmiş üzerinden. 6 çarpı 5, tam 30 milyon dolar para Fethiyelilerin cebinden gitti. Aynı şekilde Kruvaziyer iskele, Fethiye Ticaret Odamızın çok büyük çalışmaları var. Biz burada çok güzel bir çalışma gerçekleştirdik. Ama görünmez bir el, Fethiye’nin bu anlamdaki tüm yatırımlarını durduruyor. Engelliyor. Kimdir bu? Nedir? Ne değildir? İnanın bilmiyorum. Bilsem o eli hep beraber kıracağız. İktidar Partisinin en yetkili arkadaşlarına, il başkanlarına, ilçe başkanlarına, ilçe milletvekilimiz dediğimiz Sayın Ali Boğa’ya söyledik. Bu işleri bilmeyen bir Allah’ın kulu yok. Bu yatırımlar şimdiye 10 defa bitmişti. Birisi çıkıp da, “Evet arkadaş ben bu projeleri şu şu nedenden dolayı engelledim” demiyor. Ama aslı astarı olmayan vikiliks belgelerinden dolayı buraya mülkiye başmüfettişi göndermeyi biliyor” ifadelerini kullandı.
“YEDİKLERİ ÖNLERİNDE, YEMEDİKLERİ ARKALARINDA”
Fethiyespor’un zor günler geçirmesiyle ilgili gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Başkan Behçet Saatcı, “Fethiyespor’a verebileceğimiz her şeyi veriyoruz. Orada bir yönetim var, yönetim kurulu başkanı var. Teknik heyet ve futbolcular var. Fethiyespor, benim ilk geldiğim yıl Karamanspor maçında kafasına silah dayanmış bir adamım. Ben abartmam bir şeyi. Kafamıza silah dayanarak Fethiyespor hep kümede kalacaksa da, kalmasın. Hak etsinler arkadaş! Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında. Çıkıp oynayacaklar. Herkesin sorumluluğu var. Ben en iyi belediye başkanı olmakla mükellefim, sizler en iyi gazeteci olmakla mükellefsiniz. Futbolcu da çıkacak, oynayacak. Hoca da taktiği verecek. Yönetim kurulu da doğru transferler yapacak. Fethiyeliler olarak biz bunu hak etmiyoruz. Geçen sene düştük, bu sene de düşersek benim diyecek bir şeyim yok. Dünyanın sonu mu? Dünyanın sonu değil. 1999 yılında biz geldik. Muğlaspor, Marmarisspor, Milasspor, Dalamanspor ve Fethiyespor. 5 tane kulüp vardı 3. Ligde. Bunlardan 2 tanesi 2. Lige çıktı. Muğla ve Marmaris. Yıl 2015. Var mı bu takımlar? Bodrum sadece 3. Lige çıktı. Bir tek biz varız 2. Ligde. PTT ligini de gördük, düştük. Dünyanın sonu değil ama burada bir emek veriliyor. Şehir de bu işe gerçekten sevdalı. Sahaya çıkan biz değiliz, biz sadece tribünden destek veririz. Prim istiyorlarsa onu da vermeye hazırız. Futbolcular çıkıp onur savaşı verecekler” dedi.