|
|
|
|
DÜNYANIN EN BÜYÜK MEZBAHASINDAYIM |
|
|
Tarih : 13.03.2015 - 10:40:06 |
|
Evet, yanlış okumadınız, dünyanın en büyük MEZBAHASINDAYIM, yani kasap dükkanında. Sakın yanlış anlamayın, bir et parçası için girmedim dünyanın en büyük kasaphanesine. Çıraklık yapmak gibi bir niyetim de yok inanın dostlar. |
|
|
DÜNYANIN EN BÜYÜK MEZBAHASINDAYIM
Evet, yanlış okumadınız, dünyanın en büyük MEZBAHASINDAYIM, yani kasap dükkanında. Sakın yanlış anlamayın, bir et parçası için girmedim dünyanın en büyük kasaphanesine. Çıraklık yapmak gibi bir niyetim de yok inanın dostlar.
Zaten elimde ne bir bıçak ve ne de bir satır var. Elime bıçak ve satır tutuşturmak isteyenler var. Al sen de vur satırı, bir parça ette sen al diyorlar. İnanın zerre kadar bir et parçasına tenezzül etmişliğim olmadığı gibi, yine zerre kadar kasaplık yapmaya niyetim de yok.
Yüzlerce hatta binlerce kişi elinde bıçak ve satır habire vuruyor. Bazıları bir parça et peşinde, bazıları da başkasının alacağı bir parça et için aracılık peşinde.
İnanın dostlar, acemisi, çaylağı, ustası, kasap dükkanı eli satırlı, bıçaklı insanlarla dolu. Kimisi vatan aşkına, kimisi Allah aşkına, kimisi de kasaphanede varolmasının aşkına habire satırla doğruyorlar.
Satırlar birbiri ardına inmekte. Kimse kimseyi duymuyor; satır ve bıçak seslerinden. Herkes en büyük parça peşinde. Kimisi kendi namına, kimisi de başkası namına.
Kimse de diğerine sormaya cesaret edemiyor, niçin doğruyorsun, neyi doğruyorsun, çıkan şu sese ve iniltiye kulak ver; bir acı çeken var, inleyen var demiyor, diyemiyor.
Kasaphanede zaman zaman mola veriliyor. İnsanlar çıkıp hemen yakındaki bir camiye koşturuyor. Hep birlikte aynı kıbleye ve aynı Allah'a ibadet için yöneliyorlar.
Evet insanlar kıyama duruyorlar ve okuyorlar ayeti kerimeyi " İYYAKE NA' BÜDÜ VE İYYAKE NESTEİN" (Ey Allahım ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım umarız).
Sonra, aynı insanlar camiden çıkıp hiçbir şey olmamış gibi, kasaphanede kaldığı yerden bıçakla, satırla doğramaya devam ediyorlar. Ama kimi , neyi, niçin, kimin adına ve hangi ideal uğruna doğruyorlar?
Bir gür ses, mahşeri vicdanın sesi olan bir babayiğid çıkıp ta " bir dakika şu iniltiye, feryada bir kulak verin, yapmayın" demiyor, diyemiyor.
Evet dostlar, mezbahadayım, dünyanın en büyük MEZBAHASINDAYIM, kasap dükkanındayım. Herkesin birbirine satırla bıçakla saldırdığı, birbirini doğramak için, birbirinin kellesini satırla düşürmek için fırsat kolladığı mezbahadayım.
İnanın dostlar, elime ne bir bıçak ne de bir satır almayı düşünmediğim gibi, asla da bir et parçası peşinde değilim. Ya da başkalarının alacağı et parçasına aracılık etmeye de hiçbir niyetim yok.
Kimsenin gözyaşı ve ahı üzerine pazarlık yapmaya niyetim olmadığı gibi, bir başkasının da yıkıklığında saltanat sürmeye niyetim yok.
Zaten saltanat ve hükümranlık peşinde hiç mi hiç değilim. Vakti zamanında hükümranlık ve saltanat peşinde koşanların en acıklı hallerini, avukatlık büromun tam karşısına denk gelen kayaların içine oyulmuş Kral mezarlarını nerede ise haftanın beş altı günü seyrederek , bakarak görüyorum ve gerekli dersleri alıyorum.
Güç sarhoşu olmuş küçük adamları ibretle izliyorum. Şerrinden ve zalimliğinden korkulduğu için ses çıkarılamayan küçük adamların akibetini görmeyi sükunetle bekliyorum.
Evet, kasaphanedeyim hem de dünyanın en büyük kadaphanesinde. Vicdanların, şahsiyetlerin, kimliklerin, kişiliklerin en acımasız şekilde doğrandığı, katledildiği kasaphanedeyim.
Evet dostlar, bana soracağınız soruyu biliyorum" Senin ne işin var kasaphanede o halde?" Haklısınız bu soruyu sormakta. Ama inanın dostlar, çıktımız yolculukta tek geçiş güzergahı burası ve bir başka yerden geçme imkanı da yok.
Bazımızın yolu buraya imtihan için düşer, bazımızın yolu da ibret almak için. Imtihan ve sınanmak hayatın en anlamlı anı olsa gerek dostlar.
Evet dostlar bir kasaphanedeyim ki sormayın gitsin. Varlıklarını bir başkasının yokluğuna ya da bir başkasının kellesinin gitmesine bağlayanlarla aynı mezbahadayım.
HAL BU Kİ BİR BİLEBİLSEK BÜYÜK DÜŞ VE RÜYALAR, IDEALLER ANCAK GÜÇ BİRLİĞİ VE AYNI İDEALDE BIRLEŞEN INSANLARLA GERÇEKLEŞIR, ADAM EKSİLTEREK DEĞİL.
Herkes elinde bir satır , vakit ve zaman kolluyor; diğerinin kellesini vurmaya. Yani kimse kimseden emin değil.
Büyük büyük gıybet sofraları kurulmuş, şahsiyetler, kimlikler, itibarlar, ameliyat ediliyor acemi doktorlar eşliğinde ya da acemi kasaplar.
Velhasıl dostlar kelle koltukta yolculuğa devam ediyoruz.
Biliyorum, merak ediyorsunuz değil mi, bir satır darbesi de sana inecek mi, senin kelleni almak için kim hazır kıta beklemekte?
Dostlar, bilmez miyim kelle avcılarını, sıra bekleyenleri, anı kollayanları. Bu yolculuğa çıkanların kaderidir bu. Hep bir köşede bekleyenler olur sizin kelleniz için. Her bir dönemeçte kelle avcıları vardır, anı ve zamanı kollarlar o kelle avcıları.
Kelle almayı bazen kendi adlarına, bazen de başkaları adlarına yaparlar. Evet dostlar bu yolculuğa çıkanların kaderidir kelle koltukta yolculuk yapmak.
Mevla bizi hasetçilerin hasedinden ve şerlilerin şerrinden korusun.
Peki dostlar, bunca gürültü ve patırtı niyedir o halde?
Isterseniz onun cevabını da büyük sufi şairimiz Yunus Emre versin:
Mal sahibi mülk sahibi, Hani bunun ilk sahibi,
Mal da yalan mülk de yalan, Gel biraz da sen oyalan
Yaşadığımız zaman diliminde sevdiklerimizin, tanıdıklarımızın, yakınlarımızın birer birer öbür dünyaya göç ettiğini gördüğümüz şu fani dünyada, eli satırlı yoldaşlarım, az ötede hepimizi ölüm beklemekte. Satırları ölüm ve ötesini düşünerek vuralım lütfen.
Şimdi niçin M. Vekili aday adayı olduğumu merak ediyorsunuz değil mi? Kasaphanede kimler var ve kim ne ile vazifeli, orada neler olup bitiyor, merak ettim de onun için!
Sevgi ve Muhabbetle kalın dostlar.
Av. Ramazan YILDIRIM
|
|
|
|
|
2972 Kişi Tarafından Okundu. |
|
Yorum ( 0 )
|
|
|
Kayıtlı Yorum Bulunmuyor. |
|
|
Bu Yazara Ait Diğer Yazılar |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ziyaretçi İstatistikleri |
|
|
|
|
Online |
: |
21 |
Bugün |
: |
1058 |
Dün |
: |
706 |
Toplam |
: |
2072228 |
Ip No |
: |
3.15.231.159 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|