Ak Parti Muğla Milletvekili Ali Boğa 12 Mart İstiklal Marşımızın Kabulünün yıldönümü nedeniyle Yazılı bir basın açıklamasında bulundu.
Milletvekili Boğa Açıklamasında “Bundan 94 yıl önce 12 Mart günü, Büyük Millet Meclisi, o karanlık günlerde milletimizin kurtuluş mücadelesini ifade eden, Burdur Milletvekili Mehmet Akif Bey’in yüreğinden dökülen 41 mısralık muhteşem şiiri İstiklal Marşı ilan etti. Milletimizin ‘milli mutabakat metni’ değerinde olan İstiklal Marşı’nı hâlâ aynı ruhla okuyoruz. Yüce meclisimizin milli marş yaptığı İstiklal Marşı’nın kabul edildiği bu günü, ‘Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ olarak da idrak ediyor, kendisini rahmetle anıyoruz.
İstiklal Marşı ile birlikte belki de hafızalarımıza kazımamız gereken bir başka sözü; ‘Allah bu Millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’ duasıdır.
İstiklal Mücadelesinin ne demek olduğunu bilmeyenler elbette İstiklal Marşı’nın ruhuna da vakıf olamazlar. İstiklal Marşı’ndaki ruhu hayatımıza geçirebilirsek işte o zaman belki adamlık ruhunu da yakalamış oluruz.
Akif, gerçekten ülke kaygısıyla ağrıyan başı, millet sevgisiyle sızlayan yüreği, inancına olan bağlılığı ve memleket sevgisiyle koşturan bedeni ile geride kendisine şerefli bir hayat, bize de örnek ve seçkin bir şahsiyet kazandırmıştır.
İnsan sevgisiyle dolu ‘hisli yüreği’ bütün bir millet için ve bütün Müslümanlar için çarpıyordu. Siyaset, O’nun için asla ‘Fırkacılık’ yani ‘parti fanatikliği’ olmadı. Hep ülke çıkarlarını önceledi. Aleyhine de olsa doğruları savundu.
Akif Bey ‘Muhafazakâr bir Müslüman’dı.
Hakkında tutuklama kararı çıktığında sırtına gazetesinin malzemelerini sarıp yalınayak Anadolu yollarına yürüdü. Kastamonu’dan yaptığı konuşmalar el yazılarıyla çoğaltılıp Balıkesir’de, Konya’da, Diyarbakır’da mitinglerde coşkuyla okundu, duvarlara asıldı. Memleketin iki yakasını bir araya getiren, tek yumruk yapan, birleştiren, bütünleştiren, harç gibi bir ruh üflüyordu. Mehmet Akif, ‘ideal adam’dı.
İstiklal Marşı’nı “kahraman ordumuza” ithaf etmiş, ödülünü de ‘gazi’lere bağışlamış, yüce meclisimizin onurlu milletvekillerinden birisiydi.
O, bugünümüzde de yaşanan sorunlara çözüm öneren bir idealist fikir adamıydı.
İslamcılığa değil, İslam dinine samimiyetle bağlıydı.
Kavmiyetçiliğe karşı ama millete yürekten bağlıydı.
Ayrılıkçılığa karşı ama tam özgürlükten yanaydı.
Batıcılığa karşıydı ama batıda gelişen pozitif bilimden yanaydı.
Cumhuriyet’e daha çok, daha çok demokrasi katmaya çalıştı.
İnsandı, Müslümandı, Vatanseverdi, Aydındı…
Bu tanımlama, bugün de Türkiye’yi kucaklayan bir çizgiyi anlatmıyor mu? Herkesin dava adamıyım diye ortada dolaştığı bu zaman da bu çizgiye ne kadar da çok ihtiyacımız var...
Ülkemiz için halen tek çıkar yolun inanmak, çalışmak ve aklın ve bilimin yolundan sapmamak olduğuna inançla, büyük millet şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle anıyorum” dedi.