Fethiye’de bebekken geçirdiği sarılık hastalığı nedeniyle konuşma ve hareket güçlüğü çeken 30 yaşındaki Tolga Enver Ülgün, 12 yıl önce başladığı rap müzik sayesinde konuşmasını düzeltip çevredeki insanlarla iletişim kurmaya başladı.
İnsanlarla iletişim kuramadığı içine kapanık bir çocukluk geçiren ‘Tolky’ lakaplı Ülgün, kendisiyle aynı durumda onlara “Sokağa çıkın, topluma karışın, kimsenin sözlerini ve bakışlarına aldırış etmeyin” sözleriyle seslendi.
İstanbul’da dünyaya gelen Tolga Enver Ülgün, henüz 1 aylıkken sarılık hastalığına yakalandı. Hastalık beyindeki hareket merkezine zarar verince, Ülgün’de konuşma ve hareket güçlüğü başladı. 3 yaşındayken babası Cengiz Ülgün’ü kaybeden Tolga Enver Ülgün, tedavilere yanıt vermedi. 18 yaşına kadar konuşması anlaşılır olmadığı için kimseyle iletişim kuramayan Ülgün, ses tonunun rap müzik söylemeye uygun olduğunu fark etti. Evde kendi başına çalışıp rap şarkılar yazan Ülgün, çevresinden konuşmasının düzeldiği ve daha anlaşılır olduğuna ilişkin yorumlar alınca müziğe dört elle sarıldı. Fethiye’nin Tuzla Mahallesi’nde annesi Güngör Aydınoğlu ile birlikte yaşadığı evin bir odasını stüdyoya çeviren Ülgün, sözlerini yazıp müziği ve düzenlemesini yaptığı şarkıları ‘Tolky’ mahlasıyla internette yayınlamaya başladı.
Şakırlarında korku fonu ve efektleri kullanan Ülgün’ün sözü, müziği ve düzenlemesi kendine ait 52 şarkısı bulunuyor. Ülgün şarkılarında uyuşturucu kullanan gençleri, bozuk aile düzenini ve hayatın acımasızlıklarını söz ve müziğe döküyor. Tanınmış bir rap müzik sanatçısı olmayı hayal eden Ülgün, ‘Sagopa Kajmer’ adıyla tanınan rap müzik şarkıcısı Yunus Özyavuz’u örnek alıyor. Sarılık hastalığının beyninde oluşturduğu tahribat nedeniyle zor bir çocukluk geçirdiğini anlatan Tolga Enver Ülgün, küçük yaşlardan itibaren eve kapandığını ve toplumdan uzaklaştığını söyledi. 18 yaşına kadar insanlarla konuşması bozuk olduğu için iletişim kuramadığını aktaran Ülgün, bu nedenle iyi bir eğitim alamadığını dile getirdi. Rap müzik sayesinde konuşmasını düzelttiğini belirten Ülgün, “Rap müzik söylemeye 18 yaşımda başladım. Önceleri bir şey söylediğimde herkes ‘bu çocuk ne diyor’ diye birbirine soruyordu. Konuşmam gerçekten bozuktu ve anlaşılmıyordu. Rap müzik yapmaya başladıktan sonra konuşmam düzeldi. Herkes söylediklerimi kolayca anlamaya başladı. Bunu fark edince müzik benim yaşam tarzım oldu ve yıllardır rap müzikle uğraşıyorum.” dedi.
Müzikte kendi tarzını yaratmaya çalıştığını kaydeden Ülgün, “Birçok rap sanatçısını dinliyorum. Şarkıları çok hızlı okuyorlar ve hepsi birbirinin kopyası. Bense sözleri tane tane ve daha anlaşılır söylemeye çalışıyorum. Şarkılarımda korku efektleri kullanıyorum. Müziğe doktor tavsiyesiyle de devam ediyorum. Psikolojimi rahatlatıyor. Şarkılarımda yaşadığım zorluklardan kesitler var. Normal bir insana göre şarkı söylerken 10 kat zorlanıyorum. Ancak müzik benim hayatım. Su, yemek gibi müzikle yaşıyorum” diye konuştu. Hareket ve konuşma güçlüğü çekmesine karşın hayatı ve yaşamayı çok sevdiğini anlatan Ülgün “Çocukken yolda yürürken herkes bana ‘deli’ ya da ‘sarhoş’ derdi. Sonra fark ettim ki beni dış görünüşümle yargılayanlar aslında normal değil. O yüzden artık kimseyi takmıyorum. Aramızda konuşma ve hareket güçlüğü çeken varsa kendilerini eve kapatmasınlar. Sokağa çıksınlar. Topluma karışsınlar. Kendimizi insanlardan soyutlayarak hiçbir yere varamayız” dedi.