Adı sıkça Ak Parti’yle anılan Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı Katıldığı bir televizyon programında net ifadeler kullandı. ‘Behçet Saatcı’nın kıblesi Büyük Millet Meclisi değil’ diyerek milletvekilliği adaylığını şuan düşünmediğini söyleyen Saatcı, “Bakın çok iddialı bir laf olacak. İstediğim takdirde, hem iktidar partisinden, hem de Cumhuriyet Halk Partisi’nden ben milletvekili aday adayı değil, adayı olurum. Bana yapılan teklifler Fethiye’deki siyaset soytarılarına yapılsa, takla atarlar bir de en değerli şeylerini de bonus olarak verirler” dedi.

                Ak Parti’ye geçme şartının Fethiye’yi il yapılması olduğunu söyleyen Başkan, “Bugün, ‘Fethiye’yi il yapıyoruz’ desinler. Ak Parti’ye geçer, kapı kapı dolaşır, oy isterim. Benim kavgam Fethiye” ifadelerini kullandı.

Program boyunca Fethiye siyaseti, Büyükşehir ve ülke gündemiyle ilgili sorulara net cevaplar veren Başkan Saatcı, uzun zamandan bu yana gündemde olan Ak Parti’ye transferiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Sevdasının Fethiye olduğunu dile getirerek konuşan Başkan Saatcı, “Behçet Saatcı’nın kıblesi Türkiye Büyük Millet Meclisi değil. Behçet Saatcı’nın kıblesi belli. İkinci kıblesi de gönül. Kıblesi TBMM olan arkadaşların yolları açık olsun. Bakın çok iddialı bir laf olacak. İstediğim takdirde, hem iktidar partisinden, hem de Cumhuriyet Halk Partisi’nden ben milletvekili aday adayı değil, adayı olurum. Ancak benim sevdam Fethiye. Bana yapılan teklifler Fethiye’deki siyaset soytarılarına yapılsa, takla atarlar bir de en değerli şeylerini de bonus olarak verirler. Herkes bu cümlenin de altını doldursun. Şunu da söylüyorum. Fethiye için her şeyi yaparım. Bugün, ‘Fethiye’yi il yapıyoruz’ desinler. Bütün Fethiye’yi arkama toplarım, Ankara’ya gider teşekkür ederiz. İktidar partisine de bunun diyetini öderiz. Fethiye’yi il yapsınlar, Ak Parti’ye geçer, kapı kapı dolaşır, oy isterim” dedi.

                    “KALEMİ OLAN BAZI ŞEREFSİZLER VAR”

‘17 Ocak’ta Başbakan Behçet Saatcı’ya rozet takacak’ diye kesin bir ifadeyle yazı yazanları da sert bir dille eleştiren Başkan Saatcı, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile tokalaştık. Kendisi bana, ‘Başkan ne zaman geliyorsun’ dedi. Ben de, ‘Fethiye’yi il yaptığınız gün geliyorum’ dedim. Kalemle yazı yazanların kalemi namusudur. Namussuzların kalemi olmaz.  Bizim hakkımızda atıp tutanlar var ya… Merak edenleri tenzih ediyorum. Kalemi olan bazı şerefsizler. Bu teklifler onlara yapılsa acaba ne yaparlardı. 10 Şubat’tan sonra da bunlar, ‘Başkan Saatcı gitti Ak Parti’ye yalvardı. Kapılarında yattı ama onu almadılar’ diyecekler” ifadelerini kullandı.

Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ile arasında geçen bir anısını da paylaşarak, Fethiye Belediyesi’nin elinde olan Göcek’deki yat çekek yerinin ellerinden nasıl alındığını anlattı.

Başkan Saatcı, “30 Mart öncesinde belde belediyeleri ve büyükşehirle ilgili mal paylaşımı vardı. Bunu Saygıdeğer Fethiyeliler ile paylaşmak istiyorum. Sayın Vali yardımcısının nezaretinde mal paylaşımı yaptık. Örnek veriyorum, Ölüdeniz’de şu ada, şu parsel Büyükşehrin, bu ada bu parsel de Fethiye’nin. Her yerde bu şekilde yapılıyor. Yıllık bir milyon kira geliri olan, Göcek Belediyesi’nin taşınmazı bizde kaldı. Osman ağabey (Osman Gürün) seçimden sonra beni bir cumartesi günü aradı. ‘Behçet’im, bizim Hüseyin sana bir yazı göndermiş. Bu yazıyı bir incele’ dedi. Peki,  ‘Osman Ağabey’ dedim. Yazı bana geldi. Aynen şu ifadeler yer alıyor; ‘Mal paylaşımı sırasında sehven Fethiye Belediyesi’ne bırakılan yat çekek yeri Büyükşehir Belediyesi’ne geçmiştir’ altında imzalar atılmış, iş bitmiş. Burada kafam döndü. Beni Fethiyeliler Fethiye’nin hakkını savunsun diye seçti. Aradım Osman Ağabeyi, ‘Ağabey bu iş ne iş. Madem bunu elimden aldın. Toptancı halini bari bize bırak’ dedim. Aynen şu ifadeyi kullandı; ‘Bakacağız Behçetciğim’ Osman ağabey hala bakıyor. Vallahi benim Osman Gürün’ün şahsıyla hiçbir sıkıntım yok. Benim kavgam Fethiye’nin kavgası. Biz tüm gücü tek elde toplamasını beklememiştik. Bizle her şeyi paylaşır diye düşündük. Baktık ki durum böyle olmuyor” dedi.

“30 MART ÖNCESİ SU FİYATI: 1 LİRA 40 KURUŞ,

           Büyükşehir Belediyesi tarafından üst üste yapılan su zamları konusuna da değinen Başkan Saatcı, “Suyla ilgili kafa karıştırmaya gerek yok. Bizim suyumuz meskenlerde 30 Mart öncesinde 1 lira 40 kuruştu. Yani Fethiye Belediyesi suyu Saygıdeğer Fethiyelilere 30 Mart öncesinde 1 lira 40 kuruşa satıyordu. Ben bu parayla Alman Kalkınma Bankasına olan borcu ediyordum bir de yatırım yapıyordum. Şimdi biz aynı suyu 4 lira 32 kuruşa içiyoruz. Yani yüzde 309 zam yapıldı. 30 Mart öncesinde Fethiye Belediyesi iş yerlerine 1 lira 80 kuruşa suyu içiriyormuş. Şimdi Büyükşehir Belediyesi bu rakamı 4 lira 86 kuruşa çıkardı. Yani yüzde 270 zam yapıldı. Şantiyelere biz suyu 1 lira 75 kuruşa veriyordum. Şimdi Büyükşehir bu rakamı da 5 lira 40 kuruş yaptı. Yüzde 316 zam yapıldı.   Biz devlet kurumlarına (Jandarma, Polis, Kaymakamlık vs.) suyu 1 liraya veriyormuşuz. Şimdi olmuş bu rakam 5 lira 40 kuruş. Yüzde 540 oranın zam yapılmış”

“1 AYLIK SU FİYATINA OY VERDİK. ONU KULLANIYORLAR”

“Şehirlerarası dengeyi sağlamak için, bir şehrin borcunu başka bir şehre ödetmemek için suyun mal ediliş fiyatına göre fiyat belirlenmesi gerekiyordu. Benim Fethiyelim, isim vermeyeceğim X şehrinin su parasını neden ödüyor? Bizim 40 km ileriden cazibeyle gelen suyum var. Fethiyeli olarak ben buna isyan ediyorum. Ben bunu mahkemeye de götüreceğim. Bakın biz bu fiyatlara mecliste red oyu verdik. Biz neye mi ‘tamam’ oyu verdik? Bunu kullanıyorlar. Osman Ağabey çıktı dedi ki, ‘Arkadaşlar sayaçları okuyamıyoruz. Fatura gönderemiyoruz. Sizden bir aylık su fiyatı böyle olsun’ dedi. Biz de oy birliği ile geçirdik. Herkes oy verdi. ‘Ben dedim ki o zaman Osman Ağabey’e sokakta gezemeyiz. Kısa süre dediğin için buna oy veriyorum’ dedim. Bir arkadaşta çıkmış bize, ‘şark kurnazı’ diyor. Ben ona göstereceğim şark kurnazlığını…”ifadelerini kullandı.

 “BEN OTOBÜS ALMAZDIM, ALT YAPI YAPARDIM”

Başkan Saatcı, Büyükşehir Belediyesi tarafından alınarak hizmete sokulan belediye otobüslerine de değinerek, “Fethiye’ye 17 otobüs ve minibüs geldi. Fiyatları ne? Minibüsle aynı fiyata taşıyorlar. Fiyatlar eşit. Minibüse ne veriyorsan, belediye otobüsüne de o fiyatı veriyorsun ve gidiyorsun. Tüm paralar da büyükşehre gidiyor. Bence belediye otobüsleri alıp tüm ilçelere göndermek reklam açısından doğru. Hiçbir şey yapamıyorsun şuan. Yeni bir belediyesin. Tabelasında büyükşehir yazan otobüslerin 13 tane ilçede dolaşıyor olması, reklam açısından doğru bir hamle. Ancak şu anlık bir ihtiyaç mı? Hayır arkadaş. Belediyecilik alt yapıdır. Ölüdeniz ve Ovacık yaz geldiğinde turistler burnunu tıkayarak gezerse, sivrisinekten nefes alamazsa, o otobüsün hayrı olmaz. Otobüslerin tanesi 360 bin TL. 60 otobüsün alınmasına karar verdik. 18 – 20 milyon TL para yapar. Benden şimdiye kadar 24 milyon para kesti. Yani ben otobüs almazdım, alt yapı yapardım” dedi.

Fethiye Belediyesinin ekonomik sıkıntılardan dolayı gündeme getirilen gayrimenkul satışıyla ilgili CHP ve AKP’li belediye meclis üyelerinin ‘hayır’ oyuyla ilgili de değerlendirme yapan Saatcı, aynı meclis üyelerinin Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı gayrimenkul satışına ‘evet’ demesini manidar olarak gördüğünü ifade etti.

Başkan Saatcı, “Bir şirket sıkıntıya girdiği zaman önce kredi imkânı varsa kredi çeker. Ödeme durumu yoksa gayrimenkul satar. O da yoksa mecbur personel çıkarır. Hisarönü’nde Belediye’ye ait bir arsayı satmak için gündem maddesiyle meclise getirdik. Komisyona havale ettik. Komisyondan olumsuz geldi. Bir sonraki toplantıda da CHP’li ve AKP’li arkadaşlar bu maddeye red verdi. Saygı duyuyorum. Büyükşehir Belediyesi 13 Ocak 2015 belediye meclisi gündem maddesi konuları. Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın hüküm ve tasarrufu altında olan 9 adet konutun 5393 sayılı belediye kanunun 18/E maddesiyle satışı… İlk defa geliyor meclise. Komisyona bile gitmiyor. Oy birliği ile geçti. Ancak geçen satışla ilgili Fethiye Belediyesi meclisinde bir gündem maddesi geldiği zaman Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü arkadaşın ifadesini aynen şu ifadeleri kullandı; “Sayın başkanım bizler, yani Cumhuriyet Halk Partililer Belediye’ye ait mülk satışından daha çok kamu yararına daha rantabl projelerin değerlendirilebileceğini ve belediyeye sürekli gelir olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle satışa karşıyız’ Yine burada mülk satışına hayır diyen AK Partili arkadaşlarımız orada ‘evet’ dedi. Türkiye’deki birçok değerleri, halkın refahını yükseltmek ya da Türkiye’nin belli eksiklerini gidermek için satmakta hiçbir yanlış görmeyen iktidar partisine bağlı meclis üyelerinin, ‘biz sattırmıyoruz’ demesini de manidar karşıladım. Aynı şekilde Cumhuriyet Halk Partili meclis üyeleri de Büyükşehir’deki toplantıda, ‘hayır biz mülk satışına CHP’liler olarak karşıyız’ deselerdi bunu anlardım. Şimdi siyaset duruştur. Herkes duruşunu sergileyecek arkadaşlar. Burada ‘hayır’ diyorsan orada da ‘hayır’ diyeceksin. Bu nasıl particilik?” şeklinde konuştu.

 “AK PARTİ’YE NE KADAR YAKINSAM, CHP’YE DE O KADAR YAKINIM”

Başkan Saatcı konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “İktidar partisiyle Fethiye’nin eksiklerini Ankara’dan tamamlayalım diye, beraber hareket edelim diye yola çıktık. Niye iktidar partisi? Onu da belirteyim. CHP’yle olamaz mıydı? Aslında ben her iki partiye de eşit mesafedeyim. Ak Parti’ye ne kadar yakınsam, CHP’ye de o kadar yakınım. Ancak CHP’li Belediye Meclis üyesi arkadaşlarım, daha ilk meclis toplantısında, daha yeni seçilmiş arkadaşlar olmasına rağmen ve halkta benim 5 yıl boyunca yapmış olduğum icraatları onaylayarak, bizi yok bir partiden Belediye Başkanı seçmesine ve benim onlara, ‘Evet arkadaşlar halk mecliste size oy verdi. Tüm komisyonlarda hak sizindir’ dememe rağmen, faaliyet raporumuza çekimser kaldılar. Belli bir kısmı da red verme noktasına geldiler. Adalet ve Kalkınma Partisi’yle Fethiye’ye hizmet noktasında beraber hareket etmek için anlaştık. Belediye Başkan Yardımcısını bile Ak Parti’den yapacaktık. Ancak ne olduysa artık, herkes yürümeye devam ediyor. Ya ben Fethiye sevdalısı bir adamım. Benim partim yok. Siyasi görüşüm belli, ben ülkücüyüm. Bu benim hayat felsefem” diye konuştu.